DGS

DGS Çıkmış Sorular Play Google Uygulamasını İndirin

DGS çıkmış Sorular Online Deneme Sınavları

DGS 2020 SAYISAL
DGS 2020 SÖZEL
2019  Online Sözel Deneme Sınavı 
2019  Online Sayısal Deneme Sınavı
2018 Online Sayısal  Deneme Sınavı 
2018 Online Sözel Deneme Sınavı
2017 Online Sayısal Deneme Sınavı 
2017 Online Sözel Deneme Sınavı
2016 Sayısal 
2016 Sözel
DGS Puanını Hesapla

Öğrenci Dostu
Öğrenme Yönetim Sistemi – LOLONOLO

DGS çıkmış Sorular

DGS Sözel Deneme Sınavı

1. parçadaki boşluğu anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan seçeneği bulunuz. ——–. Bir İslam düşünürü “Başarı için zahmet çekmeniz gerekirse katlanın; zahmet geçer, kazanç kalır.” demektedir. İnsanlar bu geçici ve yalan dünyada, neyin geçici ve kalıcı olduğuna odaklanmalı ki doğrunun yanında saf tutabilsinler. Ben de kalıcı olanı bilmeye, bulmaya ve uygulamaya çalışıyorum. Bu söz, düşünce dünyamın kıblesini değiştirdi desem abartmış olmam.

a) Hayatımıza anlam katmanın yanı sıra ona yön veren sözler vardır.

b) Bir sözü kimin söylediğinden çok o sözle ne anlatıldığı önemlidir.

c) Bir sözün nasıl özlü söze dönüştüğünü iyi anlamak gerekir.

d) Sözün büyülü dünyasına yolculuktan hep kaçınmışımdır..

Cevap : a) Hayatımıza anlam katmanın yanı sıra ona yön veren sözler vardır.

2. parçadaki boşluğu anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan seçeneği bulunuz. ———. Her şeyden önce anlatım biçimlerinin kullanım yerleri farklıdır. Örnek olarak bir elektronik aracın nasıl çalıştığını tarif etmek için her aracın yanında bir kişi verilemez ama yazılı bir kullanma kılavuzu verilebilir. Sokakta karşılaşan iki kişinin ‘günaydın’ demek için yazılı anlatıma ihtiyacı yoktur; bir baş sallama, bir tebessüm de söylenen söz kadar anlamlıdır.

a) Anlatım biçimlerinde metni üreten verici, metni algılayan ise alıcı durumundadır

b) Anlatım biçimleri, edebiyat ve dil incelemelerinin önemli bir alanını oluşturur

c) Yazılı anlatım, sözlü anlatımdan daha ileri bir iletişim imkânı sağlar

d) Sözlü dilde bildirinin üretimi ile tüketimi aynı zamanda gerçekleşir

e) Yazılı ve sözlü anlatımın kullanımlarından doğan kolaylıkları ve zorlukları vardır

Cevap : e) Yazılı ve sözlü anlatımın kullanımlarından doğan kolaylıkları ve zorlukları vardır

3. parçadaki boşluğu anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan seçeneği bulunuz. Derimizin altındaki ter bezleri, ter ve su tabanlı yağları içeren bir madde salgılayarak derimizi nemli ve sağlıklı tutar. Parmaklarımızı ve avucumuzun içini kaplayan çıkıntıların üzerindeki bu salgı, dokunduğumuz her yüzeye bulaşır ve bulaştığı yüzeyde parmağımızdaki çıkıntıların deseninin bir kopyasını bırakarak parmak izi sahibinin kimliğini kanıtlar. ———.

a) Şunu hatırlatmakta fayda var, on parmağımızdaki izlerin hepsi birbirinden farklıdır.

b) Hatta parmak izleri üzerine yapılan bilimsel çalışmalarla kişinin alışkanlıkları ve kullandığı birtakım ilaçlar tespit edilebilir.

c) İlk doğduğumuz andan ölüme kadar bütün parmak izlerimiz değişmeden hep aynı kalır.

d) Yüzeysel yaralanmalarla tahriş olan deri kendini aynı parmak izini oluşturacak şekilde onarır.

e) Tek yumurta ikizleri, aynı genetik özellikleri taşımalarına rağmen parmak izleri birbirinden farklıdır.

Cevap :  b) Hatta parmak izleri üzerine yapılan bilimsel çalışmalarla kişinin alışkanlıkları ve kullandığı birtakım ilaçlar tespit edilebilir.

4. başta verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz. Haritacılığın, gemi yapımının gelişmesi ve köle ticaretinin yaygınlaşması ile birlikte Avrupa piyasalarında refah yükselince gelir düzeyi artan yeni varlıklı sınıf, sanatkârlara kol kanat gerdi ve gösterişe dayalı tüketimle lüks mallara yöneldi.

a) Haritacılığın gelişmesindeki temel sebep, ekonomiyi güçlendirme isteğidir.

b) Denizcilik faaliyetleriyle köle ticareti Batı’da, sanatı besleyen bir sürece kaynaklık eder.

c) Köleliğin ekonomiye katkısı yeni bir üst sınıfın oluşumunu hızlandırmasıdır.

d) Avrupa sanatının evrenselleşmesinde gemicilikle başlayan bir dizi etken rol oynar.

e) Toplumun üst sınıfları kalıcılıklarını ekonomik gücün yanı sıra sanatla da sağlar.

Cevap : b) Denizcilik faaliyetleriyle köle ticareti Batı’da, sanatı besleyen bir sürece kaynaklık eder.

5. başta verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz. Önce adın için çalışacaksın, sonra o senin için çalışır.

a) İnsanın her zaman çok çalışması gerekir.

b) İnsan öncelikli olarak kendisi için çalışmalıdır.

c) İyi eğitim almış biri elbette başarılı olacaktır.

d) İşini iyi yapan bir insan marka değerine ulaşabilir.

e) Başkalarından bir şey beklemek faydasızdır.

Cevap : d) İşini iyi yapan bir insan marka değerine ulaşabilir.

6. başta verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz. Batı’da insan hak ve özgürlükleri çoğunlukla halk hareketleri biçiminde, aşağıdan yukarıya doğru gelişmiş ve kendilerini zamanla yukarıdakilere kabul ettirmiştir.

a) Batı ülkelerinin yöneticileri halkın hak ve özgürlük taleplerine daima sıcak bakmıştır.

b) Batı’da aşağı tabakadan sayılan insanların üst tabakaya geçmesi sancılı olmuştur.

c) Batı’da hak ve özgürlükleri halk istemiş, yöneticiler de bu isteğe uymak zorunda kalmıştır.

d) Halk tarafından hazırlanan yasalar Batı’da hukuk uygulamalarının temeline oturmuştur.

e) Batı’daki halk eylemleri hak ve özgürlüklerin yerleşik hâle gelmesini geciktirmiştir

Cevap : c) Batı’da hak ve özgürlükleri halk istemiş, yöneticiler de bu isteğe uymak zorunda kalmıştır.

7. (I) Türk şiirinde çıraklardan en çok söz eden şair, Refik Durbaş’tır. (II) Yalnızca çırakların değil, tezgâhtarların ve dokumada çalışan kızların da şiirini yazmıştır. (III) Tezgâhtar kızların hayatının görünen ve görünmeyen yönlerini birlikte ele almıştır. (IV) Onların harcanmış gençlik yıllarına dikkat çekmeyi hedeflemiştir. (V) Şair, bu girişimiyle, insanların iç dünyalarını şiirin aynasına yansıtarak geniş bir bakış açısı sunmayı amaçlamıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) cümlede, şairin farklı bir özelliği vurgulanmıştır.

b) cümlede, şiire konu olan kişilere değinilmiştir.

c) cümlede, insanların şiire hangi yönleriyle yansıdıkları anlatılmıştır.

d) cümlede, şairin amacının ne olduğu belirtilmiştir.

e) cümlede, okur kitlesini yönlendirme biçimi dile getirilmiştir

Cevap : e) cümlede, okur kitlesini yönlendirme biçimi dile getirilmiştir.

8. I. Tarımda verimliliği arttırmak için yapay gübreler kullanılmalıdır. II. Tarım arazileri kullanılırken doğaya zarar verilmemelidir. III. Tabiatla mücadele edilirken doğal dengeler gözetilmelidir. IV. Doğal afetlerden zarar görmemek için teknolojiden yararlanılmalıdır. V. Doğayla baş etmek için doğa kanunlarına uyulmalıdır. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?

a) I ile III

b) II ile V

c) III ile IV

d) III ile V

e) IV ile V

Cevap : d) III ile V

LOLONOLO

DGS çıkmış Sorular

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir?

a) Öylesine donanımlı biriydi ki bilmediğimiz her şeyi ona sorardık.

b) O, yüreği iyilikle, sevgiyle dolu; dost canlısı bir arkadaştı.

c) Konular önemsiz olmasına rağmen uzun uzun tartışırlardı.

d) Günümüz yazınıyla ilgili konuşmasını dinleyiciler çok beğendi.

e) Dostlarıyla ayda bir buluşup sohbet ettikleri günleri şimdi özlemle anıyor.

 

Cevap : a) Öylesine donanımlı biriydi ki bilmediğimiz her şeyi ona sorardık.

10. En korkunç haberleri bile masal gibi, izleyiciyi gerçeğin acılığından koparıp mutlu mutlu gülümsetecek ve bu çok sorunlu dünyaya yabancılaştıracak biçimde sunuyor. Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

a) Ne söylendiği değil nasıl söylendiği önemlidir.

b) İyi hazırlanmış bir haber, iyi bir içeriğe sahiptir.

c) Olumlu düşünmek olumlu sonuçlar doğurur.

d) Haberlerin başarısı gerçeklerden uzak oluşuyla ölçülür.

e) Anlatımın başarısı içeriğin gücüne bağlıdır.

 

Cevap : a) Ne söylendiği değil nasıl söylendiği önemlidir.

11. Bana göre Dostoyevski’de ilginç olan, bürokrasinin hilelerini anlatmasından ziyade bir karakterin iki yüzü arasındaki iç çatışmaları sergilemesidir. Bu cümleye göre Dostoyevski ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

a) Eserlerinde insanoğlunun kendiyle mücadelesini ortaya koyar.

b) Karakterlerinin toplumsal yaşamına özellikle önem verir.

c) Bürokrasinin insan yaşamındaki etkilerini hayranlıkla anlatır.

d) İkiyüzlü insanların neden olduğu sosyal sorunları ustalıkla işler.

e) Karakterlerini tek boyutlu olarak değerlendirmeyi tercih eder.

 

Cevap : a) Eserlerinde insanoğlunun kendiyle mücadelesini ortaya koyar.

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem hayıflanma hem de üzüntü dile getirilmektedir?

a) Yıl sonu gösterisi için hazırlanan kostümler yarın gelecek mi?

b) Kavgalı oldukları için toplantıya ikisi de katılmayacakmış.

c) Akşam treninde boş koltuk bulursam size geleceğim.

d) Dedemin evde olduğunu bilseydim hiç uğramadan gider miydim?

e) Öğrenciler yaz tatilini ödev yaparak geçirmek istemeyeceklerdir.

Cevap : d) Dedemin evde olduğunu bilseydim hiç uğramadan gider miydim?

13. numaralanmış cümlelerden hangisinin, parçanın anlam bütünlüğünü bozduğunu bulunuz. (I) Batılılaşma konusunda kararlı bir tavır sergileyen Osmanlı sarayı ve aydını, kendi dış görünüşü ve zihninde olduğu kadar başkent İstanbul’da da ciddi değişiklikler yapmaya başlamıştır. (II) Semt ölçeğinde Beyoğlu, değişimin öncüsü olmuş ve burada başlayan yeni hayat tarzı, şehrin diğer semtlerine de yavaş yavaş yayılmıştır. (III) Bu bağlamda İstanbul’un özellikle ve öncelikle fiziki yapısı ve çehresinin değişmesine yönelik çalışmalara ağırlık verilmiştir. (IV) Batı şehirlerine benzer bir fiziki görünüm için birçok yapısal düzenlemede bulunularak şehrin yeni bir görünüme kavuşması sağlanmaya çalışılmıştır. (V) İstanbul’da şehir emanetinin kurulması, toplu taşıma araçları,Şirket-i Hayriyye vapur seferleri, Boğaz kıyılarının Türk aileler için iskâna açılması gibi yenilikler, Tanzimat sonrası dönemden itibaren kent insanının hayatına girmeye başlamıştır.

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

Cevap : b) II

14. numaralanmış cümlelerden hangisinin, parçanın anlam bütünlüğünü bozduğunu bulunuz. (I) Profesyonellik, günümüzün çok ve çabuk tüketilen kavramlarından biridir. (II) Maalesef bu kavram, duyarsız çalışanların gayriahlaki birçok durumu hoş görebildiği bir pozisyonu ifade etmede kullanılır oldu. (III) Profesyoneller, küresel dünyanın gereksinim olarak tanımladığı yeni hizmet alanlarının vazgeçilmez aktörleri hâline geldi. (IV) Peki, nedir gerçek profesyonellik? (V) Bir konuda bilgi, uzmanlık, ehliyet sahibi olmak mı, yoksa kişinin çok sıkıntıya girmeden durumları idare etmedeki kıvraklığı mı? (VI) Ancak bu kıvraklığı, işleri olması gerektiği şeklinde yoluna koymak için gerekli hamleleri zamanında yapma kıvraklığı olarak yorumlamak gerekir.

a) II

b) III

c) IV

d) V

e) VI

Cevap : b) III

15. numaralanmış cümlelerden hangisinin, parçanın anlam bütünlüğünü bozduğunu bulunuz. (I) Bir sözlüğün olmazsa olmaz özellikleri dendiğinde onun eksiksiz, kapsayıcı ve kullanışlı olması akla gelmelidir. (II) Dillere her gün onlarca yeni sözcük eklenirken bu gelişmeye ayak uydurmak ve zamanın gerisinde kalmamak kolay bir iş değildir. (III) Çünkü sözlüğe alınan kelimelerin eksiksiz bir şekilde tanımlanması önemlidir. (IV) Güncelleme çalışmalarında sözlüğe yeni maddeler alınırken kullanımdan düşen birçok sözcüğün sözlükten çıkarılması doğal karşılanmalıdır. (V) Çağdaş bir sözlükte ‘yankı’ sözcüğünün karşılığı olan ‘aksiseda’ kelimesinin yer almaması bir eksiklik sayılmamalıdır.

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

Cevap : c) III

LOLONOLO

DGS çıkmış Sorular

16. I. Magmatik kayaçlar, magmanın yeryüzüne çıkıp ya da yer kabuğu içinde yüzeye yakın bir yere kadar yükselip soğumasıyla meydana gelmiştir. II. Metamorfik kayaçlar ise magmatik ve tortul kayaçların sıcaklık, basınç ve kimyasal olaylar sonucunda değişikliğe uğramasıyla oluşmuştur. III. Yeryüzünün malzemesi olan veya diğer bir deyişle yer kabuğunu oluşturan kayaçlar, jeolojik olarak üçe ayrılır: IV. Tortul kayaçlar, daha önceden var olan kayaçların rüzgâr ve akarsu gibi dış etkenlerle aşınıp kırılması ve başka ortama taşınarak katmanlaşmasıyla son şeklini almıştır. V. Magmatik, tortul ve metamorfik olarak adlandırılan bu kayaçlar, çeşitli minerallerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

 

Cevap : a) I

17. I. yönelik son örneklerden biri II. üretiminde ön plana çıkan üç boyutlu yazıcıların III. Amsterdam’da bulunan bir kanal evidir IV. daha çok küçük ölçekli modellerin V. mimarlık alanında kullanılmasına Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

Cevap : b) II

18. I. Bu nedenle inanılmaz büyüklükteki elips yolları tamamlamalarının çok uzun sürdüğünü belirtmiştir. II. Artık kuyruklu yıldızların güzel ve zararsız bir gök cismi olduğu fikri kabul görmüştür. III. Edmund Halley de onun kuyruklu yıldız teorisini kullanarak Halley kuyruklu yıldızının yetmiş beş yılda bir görüleceğini tahmin etmiştir. IV. Newton, kuyruklu yıldızların güneşin çekim gücü altında hareket ettiğini ileri sürmüştür. V. Halley’in tespitinden sonra kuyruklu yıldızları felaket habercisi olarak görme düşüncesi değişime uğramıştır. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

 

Cevap : a) I

19. I. korumak için mücadele ederken II. ancak aynı yaşam alanı içindeki diğer etoburları ihmal ediyorlar III. karşı karşıya olan büyük etoburları IV. çevreciler, nesli tükenme tehlikesiyle V. sadece söz konusu tür üzerine yoğunlaşıyor. Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

Cevap : e) V

20. (I) Afrika’nın doğusundan Hint Okyanusu’na boynuz biçiminde uzanan yarımadada kurulu Somali, yepyeni bir geleceğe yelken açıyor. (II) Arap Yarımadası’nı Doğu Afrika ile buluşturan bir köprü görevini üstlenen ülke, özellikle eski bir liman kenti olan başkenti Mogadişu ile ön plana çıkıyor. (III) Şehir yalnızca ticaret değil, turizm açısından da bir hayli dikkat çekici zenginliklere sahiptir. (IV) Somali, binlerce yıl öncesine dayanan köklü tarihi ve sahip olduğu ticaret ağıyla da ilgi görüyor. (V) Son yıllarda Türkiye ile geliştirilen yakın ilişkilerin etkisiyle Somali ve başkent Mogadişu hızla gelişiyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre “Palmiyeli sahilleri, açık hava pazarı ve görkemli Arba’a Rukun Camii bunlardan yalnızca birkaçıdır.” cümlesi getirilmelidir?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

 

Cevap : c) III

Öğrenci Dostu
Öğrenme Yönetim Sistemi – LOLONOLO

DGS çıkmış Sorular

DGS çıkmış Sorular

DGS Sözel Deneme Sınavı

21. I) Tipik bir İngiliz bahçesi için en güzel ifade, ‘kendinizi renklerin senfonisinde hissetmek’ olacaktır hiç kuşkusuz. (II) Bahçenin her yerinde bu renkli müzik eşliğinde özgürce dolaşabilirsiniz. (III) Sınırsızlık duygusuyla bahçeden bahçeye geçtiğinizi bile fark etmezsiniz. (IV) İçinizi saran bu küçük şaşkınlık, bahçenin değişken tasarımından ilham almanıza yardımcı olur. (V) Sert zemin ile dengeli şekilde olan yeşil dokunun uyumu, ruhunuzu dinlendirir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Yani bir bakmışsınız çiçekli bölümdesiniz, ardından yeşil bitkilerle çevrili çim alanda……” cümlesi getirilebilir?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

Cevap : c) III

22. (I) Fikir ve sanat adamlarına değer katan şey, sözleri ve yazılarıdır. (II) Bunları, dile yenilikler getirmekten çok ona şekil vermek, onun imkânlarını arttırmak, gücüne güç katmak yoluyla gerçekleştirirler. (III) Yani, her zaman yeni sözcükler taşımazlar dile; var olanı güzelleştirirler, anlamlarını ve kullanım alanlarını sağlamlaştırırlar. (IV) Günümüzün önde gelen isimlerine bakınca dili zenginleştirmenin, herkesin harcı olmadığı anlaşılır. (V) Anlaşılmaz cümleler kurmayı, dili iyi kullanmanın gereği zannederler. (VI) Fakat yeteneksizlik ve zevksizlik yüzünden bu yolda yaya kalırlar. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar

a) II

b) III

c) IV

d) V

e) VI

Cevap : c) IV

23. Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralanması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerektiğini bulunuz I Geçtiğimiz yıl yetmiş binden fazla kişi Tokat’ın Pazar ilçesinde yer altına giden bir merdivenin basamaklarıyla toprağın derinliklerine indi. II. Yer altından çıktıklarında ise hepsinde aynı ruh hâli vardı: Hayranlık. III. Korku, yerini şaşkınlık ve merak duygusuna bıraktı. IV. Basamaklar azaldıkça karanlık ve bilinmezlik korkusunu üzerlerinden attılar. V. Gördükleri, Türkiye’de keşfedilmiş en etkileyici mağaralardan biri olan Ballıca Mağarası’ydı

a) I ile III

b) I ile IV

c) II ile IV

d) III ile V

e) IV ile V

Cevap : c) II ile IV

24. Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralanması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerektiğini bulunuz I. Düşünün ki internet üzerinde bir ürüne teklif vermek için satışa çıkmasını bekliyorsunuz. II. Sonunda beklediğiniz an geliyor ama bir de bakıyorsunuz ki saniyeler içinde bir başkası almış bile. III. Bilgisayarın başındasınız, satışa sunulduğu anda ‘satın al’ düğmesine tıklamaya hazırsınız. IV. İşte bu ve buna benzer şeyler genellikle internet üzerinde gezen botların, yani belli işleri otomatik olarak halletmek için yazılmış küçük programların işi. V. Kimi zaman restoranda rezervasyon veya konserde bilet kapmak için, kimi zaman herhangi bir internet sitesi özelinde trafik oluşturarak reklam gelirlerini arttırmak için kullanılıyor.

a) I ile II

b) II ile III

c) II ile V

d) III ile IV

e) IV ile V

Cevap : b) II ile III

25. Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralanması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerektiğini bulunuz. I. Dalmaçya kıyılarındaki adalar, kızılın ve mavinin ortasında dalga orgundan yükselen harmoniye ayak uydurup yer değiştiriyor gibiydiler. II. Kızıl bir gökyüzünün altında Adriyatik Denizi giderek sessizleşiyordu. III. Akşama doğru güneşin geride bıraktığı mavilik, yavaş yavaş kızıla dönüyordu. IV. Karanlık çöktükçe gökyüzünde kaybolan kızıllığın yerini sahilin zemininden yayılan ışık tayfları alıyordu. V. Bu görselliğe tanık olmak için gelen insanlar ışık tayfları üzerinde dans ediyordu

a) I ile II

b) I ile III

c) II ile III

d) II ile IV

e) III ile V

Cevap : b) I ile III

26. Tarık Dursun, ilk öykülerinden beri canlandırmacı bir öykü yazarıdır. O günden beri de insanı insana anlattığı için benim mahallemdir. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

a) İnsanları sorumluluğa davet etme

b) Gerçek hayattan kesitler sunma

c) Eski dönemlerin güzelliklerinden bahsetme

d) Edebiyatı bir araç olarak kullanma

e) Yazarak toplumsal bilince katkı sağlama

Cevap : b) Gerçek hayattan kesitler sunma

27. Durmadan yazmıştır Fakir Baykurt. İçinde doğup büyüdüğü halk kültüründen aldığı çoğul ve yenileştirici güçle, önce o kültürün evrensel kültürle buluşması için öncülük etmiş, sonra da bir ayağını attığı Avrupa’dan yenileşmiş bir biçemle devam etmiştir. Bu parçada “bir ayağını atmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

a) Sanatta ileri gitmek

b) Çalışma ortamını değiştirmek

c) Yeni bir kariyere başlamak

d) Kişisel deneyimini arttırmak

e) Yeni kültür çevresine girmek

Cevap : e) Yeni kültür çevresine girmek

28. Geceyi sokakta geçirecek hâle gelmek elbette(I) (kuşkusuz) acı çekmekti. Bu hâl Lyon’da benim başıma birkaç kez geldi. Elde ettiğim(II) (kazandığım) birkaç kuruşu yatacak yere vermektense ekmeğe vermeyi yeğliyordum(III) (tercih ediyordum). Çünkü uykusuzluktan ölme tehlikesi, açlıktan ölme tehlikesinden daha azdı. İşin şaşılacak(IV) (hayret edilecek) yanı şu ki, bu acı durumda ne düşünceli(V) (kaygılı) ne de üzüntülü idim. Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisi ayraç içinde verilen açıklamasıyla anlamca uyuşmaz?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

Cevap : e) V

29. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zıt anlamlı sözcükler bir arada kullanılmıştır?

a) Başarmak için azimle ve sabırla çalışmak gerekir.

b) Gecenin sonunda hepimiz çok yorgun düşmüştük.

c) Gençlerin yaşlı insanlara saygı göstermesi şarttır.

d) Uzun ve sıkıcı bir yolculuktan sonra eve gelmiştik.

e) Güneşin ilk ışıklarıyla karlar erimeye başlamıştı.

Cevap : c) Gençlerin yaşlı insanlara saygı göstermesi şarttır.

30. Başta deneme olmak üzere, bütün edebiyat türlerinde mizahla karşılaşılabilir. Hikâyede, şiirde, romanda, tiyatroda mizah ögesini edebî bütünlüğün içinde, onunla birlikte yoğurmuş pek çok büyük sanatçı tanıyoruz. Shakespeare’den Çehov’a, Flaubert’ten Kundera’ya, Tanpınar’dan Oktay Rıfat’a… sayamayacağımız kadar çok sanatçının mizahı, dünyayı ve yaşamı bir algılayış, ona karşı bir tavır alış olarak eserlerine taşıdığını anımsayalım. Mizah, edebiyatın vazgeçilmezidir; edebiyatta bir imkân olarak ‘anlatma’nın ve ‘gösterme’nin başlıca yollarındandır. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olabilir?

a) Mizah yapmanın kendine özgü bir yöntemi var mıdır?

b) Mizahın edebiyattaki yerine dair neler söyleyebilirsiniz?

c) Sizce günümüzde mizah, geniş kitleler tarafından ilgiyle karşılanıyor mu?

d) Mizahı diğer anlatım tarzlarından ayıran başlıca özellik nedir?

e) Mizahı eserlerinde bir anlatım tarzı olarak kullanan başlıca sanatçılar kimlerdir?

Cevap : b) Mizahın edebiyattaki yerine dair neler söyleyebilirsiniz?

LOLONOLO

DGS çıkmış Sorular

31. Gazetelere bakılırsa pek yakında insanlık, ‘ihtiyarlık’ denen dertten kurtulup ebedî gençliğin iksirini bulacak! Tabii ondan sonra iş, ölümü öldürmeye kalıyor. Onu da bir şekilde başardık mı, bu yeryüzü cennetinde ‘genç ve güzel’ insanlar olarak kedersiz bir ömür süreceğiz. Açıktan böyle yazmıyor gazeteler ama her gün bıkmadan verdikleri haberlerle bunları demek istiyorlar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi eleştirilmektedir?

a) İnsanların çok az gazete okuması

b) Genç kalabilmenin çok zor olması

c) Bilimsel gelişmelerin yavaş ilerlemesi

d) Dünyanın yaşanmaz bir yere dönüşmesi

e) Yaşlılığın bir sorun gibi gösterilmesi

Cevap : e) Yaşlılığın bir sorun gibi gösterilmesi

32. Sağlık turizmi konusunda dünyanın en büyük on ülkesinden biri olan Türkiye, cerrahi hizmetlerde ilk beşte, rehabilitasyon hizmetleri alanında ise ilk yirmide yer almaktadır. Ayrıca Türkiye’de termal yaşlı turizmi, engelli turizmi, dünya için çok önemli bir sorun olan bağımlılığa yönelik arındırma amaçlı turizm ve medikal turizm olmak üzere dört alt başlıkta da sağlık turizmi hizmeti sunulmaktadır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

a) Türkiye’de turizmin her geçen gün daha da geliştiği

b) Kültür turizminin ülkeye önemli bir gelir kaynağı sağladığı

c) Dört mevsimi yaşayan Türkiye’de doğa turizminin gelecek vadettiği

d) Türkiye’de, turizm açısından yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğu

e) Türkiye’nin sağlık turizminde ve sektöründe önemli bir ülke olduğu

Cevap : e) Türkiye’nin sağlık turizminde ve sektöründe önemli bir ülke olduğu

33. Sözcüklerin kendi başına hiçbir gücü yoktur. Bağlam içinde değere kavuşur sözcükler. Her yazıda, her konuşmada farklı bir anlam kazanır, kapalı bir kapıyı aralayıverir. Sözcükler ne denli sıradan olursa olsun, sizin için anahtara dönüşür. Bir de maymuncuk sözcükler vardır. Yeteneksiz düşünürün, sokak politikacısının, sav söz hastasının ağzında ya da kaleminde ne anlatırsa anlatsın yinelenip durur. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi eleştirilmektedir?

a) Sözcüklerin cümle içerisinde değerlendirilmesi

 

c) Kavramların etkisinin tam olarak anlaşılamaması

d) Sözcüklerin anlamlarının yeterince bilinmemesi

e) Sözcük ile kavram farkının kişilere öğretilmemesi
b) Farklı kavramların aynı sözcüklerle açıklanması

Cevap : b) Farklı kavramların aynı sözcüklerle açıklanması

34. Bilemiyorum, aslında bunu daha çok seyirci ve eleştirmenler değerlendirecek ama ben bu çalışmada sinemanın tüm unsurlarına dönüp kafa yorduğumu düşünüyorum. Dramaturji açısından, kamera açısından, filmin estetik dili açısından, içerik ve biçim uyumu açısından oldukça yoğun bir mesai yaptım; bu, benim için tatmin edici oldu. Ama yine de hiçbir zaman insan, düşündüğü filmi yapamıyor. Yaptığım projelerde buna ulaştığımı iddia edemem ama bu film şu an için beni tatmin ediyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olabilir?

a) Geleceğe dönük projeleriniz nelerdir?

b) Sinemada doygunluk yaşıyor musunuz?

c) Sinemayı seçtiğiniz için pişman mısınız?

d) Son filminizin sinema kariyerinizdeki yeri ve önemi nedir?

e) Sinemada düşündüklerinizi gerçekleştirebildiniz mi?

Cevap : d) Son filminizin sinema kariyerinizdeki yeri ve önemi nedir?

35. Güneş, yeryüzündeki suları buharlaştırır. Buharlaşan su, göğe yükselir ve daha soğuk bir hava dalgası ile karşılaşınca yoğunlaşıp yağmura dönüşür. Yağmurun yeryüzü ile gökyüzü arasındaki yolculuğu, bitmeyen bir serüvendir. Bu parçada yağmurun hangi özelliği vurgulanmaktadır?

a) İklim üzerindeki etkileri

b) Kuraklığı engellemesi

c) Canlılara faydaları

d) Oluşum aşamaları

e) Toprakta verimliliği arttırması

Cevap : d) Oluşum aşamaları

36. Yaşadığımız çağda yaratıcı, esnek, farklı şartlara ve küresel dünyaya uyum sağlayabilen iş gücüne ihtiyaç, giderek artmaktadır. Buradan hareketle günümüzde Amerika ve Avrupa’da fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarına odaklanan eğitim sistemlerinin, sanatı da kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dair görüş, yaygın şekilde kabul görmektedir. Bu bağlamda Türkiye’de de sanat eğitiminin ve sanat yoluyla öğrenmenin bireysel, kültürel ve sosyal katkılarıyla ilgili akademik çalışmalar yapılmaktadır. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?

a) Çalışan bireylere nelerin kazandırılmasına

b) Pozitif bilimlerde sanatın da yer almasına

c) Sanatı kullanarak yapılan eğitimin katkılarına

d) Eğitim alanlarının sanattan yararlanması gerektiğine

e) Eğitimin küreselleşme açısından taşıdığı öneme

Cevap : e) Eğitimin küreselleşme açısından taşıdığı öneme

37. Günümüzde eleştiriyi sanatla, yani edebiyatla bir tutmak yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü ikisi arasında önemli farklılıklar vardır. Sanatın konusu insan, eleştirininse eserdir; amaçları da bazen farklı olabilir. Sanat insanı yansıtır, eleştiriyse eseri tanıtır. Sanat, gerçeği estetik yolla, imgelerle canlandırır; eleştiriyse yalın bir dille, terimlerle ifade eder. Sanat bir yaratma, eleştiri ise yaratılanı yargılamadır. Sanat bir kurma, eleştiriyse bir çözümlemedir. Aşağıdakilerden hangisi sanat ve eleştiri arasında yapılan karşılaştırmalardan biri değildir?

a) Yöntemlerinin farklılıklar göstermesi

b) Farklı bir dil ve üsluba sahip olmaları

c) Farklı konular çerçevesinde ilerlemeleri

d) Birinin güzel olana, diğerinin doğru olana odaklanması

e) Çoğu zaman birinin, diğerinin öncülü sayılması

Cevap : e) Çoğu zaman birinin, diğerinin öncülü sayılması

38. Abdülhak Hâmit Tarhan’ın piyeslerindeki en büyük kusur, hiç kuşkusuz, dilde ve üsluptaki düzensizliktir. İlk piyeslerinde konuşma diline ve üslubuna çok yaklaşmış olduğu hâlde, sonraki eserlerinde bu dilden yavaş yavaş uzaklaşmış ve nihayet anlaşılması zor bir dilde karar kılmıştır. Eşber, Tezer, Tarık ve Finten gibi en tanınmış eserlerinde birçok pasajı anlayabilmek oldukça güçtür. Bilhassa tarihî piyeslerinde, yer yer görülen parlak hitabet üslubu da, tabiiliği zedeleyen sebeplerden biridir. Bu parçaya göre Abdülhak Hâmit Tarhan’la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a) lk dönem yazdığı piyeslerde, daha anlaşılır bir dil kullanmıştır.

b) İlk oyunlarından itibaren giderek konuşma dilinden uzaklaşmıştır.

c) Süslü bir dil yüzünden oyunları giderek anlaşılmaz bir hâl almıştır.

d) Söylev nitelikli konuşma metinleri, eserlerinin doğallığına gölge düşürmektedir.

e) Başarısını, konuşma dilinden çok, kalabalıklara seslenen üslubuna borçludur.

Cevap : e) Başarısını, konuşma dilinden çok, kalabalıklara seslenen üslubuna borçludur.

39. Açıkça söylemeliyim ki denizle bağım yok benim. Çocukluğumda, yani gördüklerimin ve işittiklerimin beni altın bir küre gibi biçimlendirdiği dönemlerde, denize ilişkin hiçbir bilgi edinmedim. Yaşadığım şehirler de uzaktı kıyılara. Çünkü hayatımın yirmi yılını bozkırda geçirdim. Belki bu yüzden, deniz imgesi ile gitme arzusu birleşti zihnimde. Ne zaman bir kıyı fotoğrafı görsem denizin esintisini alnımda hissettim. Ama bu, denizi görmek, oralarda bulunmak arzusu değildi. Bu, gitme arzusuydu. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

a) Denize kıyısı olmayan bir yerde yaşamıştır.

b) Kıyı fotoğrafı bile onu hep heyecanlandırmıştır.

c) Denize kıyısı olan bir yerde yaşamayı arzu etmektedir.

d) Denizi görmekten çok, yaşadığı yerden uzaklaşmak istemektedir.

e) Denizle ilgili az birikimi bulunmaktadır.

Cevap : c) Denize kıyısı olan bir yerde yaşamayı arzu etmektedir.

Öğrenci Dostu
Öğrenme Yönetim Sistemi – LOLONOLODGS çıkmış Sorular

DGS çıkmış Sorular

DGS Sözel Deneme Sınavı

40. Firuze taşı sulu bakır ve alüminyum fosfat mineralidir. Açık yeşil, dağ yeşili ve gök mavisi arasında bir renge sahip olan bu taş opaktır, yani şeffaflıktan uzaktır. Eğer firuzenin oluştuğu ortamın çözeltisi bakır yönünden zengin ise mavi, demir yönünden zengin ise yeşil, çinkoyönünden zengin ise sarımtırak bir renk alır. İran coğrafyasından doğan firuze, Doğu Türkistan’dan Kuzey Afrika’ya, Arabistan yarımadasından Rusya steplerine kadar geniş bir sahaya yayılmıştır. Firuzenin kullanıldığı en belirgin yer ise çinicilik ve seramik işlemeciliğidir. Bu alanda artık firuze bir taş olarak değil, o taşı hatırlatan rengin ismi olarak kabul edilmekte ve kullanılmaktadır. Bu parçadan firuze taşıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

a) Cam gibi berrak ve geçirgen bir görünümünün olduğuna

b) Dünyanın farklı bölgelerinde yaygın olarak kullanıldığına

c) Hem yeşili hem maviyi andıran bir renge sahip olduğuna

d) Renginin bakır, demir veya çinko yoğunluğuna göre değiştiğine

e) Bazı el sanatlarında bir renk adı olarak da kullanıldığına

 

Cevap : a) Cam gibi berrak ve geçirgen bir görünümünün olduğuna

41. Evrensellik bir aldatmaca, büyük bir yalandır. Güçlünün zayıfa dayatması ile vücut bulmuştur. Nedir yani, Mozart evrensel olacak, bu sebeple yüce sayılacak ama Neşet Ertaş’ın esamesi okunmayacak. Mona Lisa evrensel olacak ama Üsküdar Şemsi Paşa Camii’nin adı anılmayacak. Bana sorarsanız bu karşılaştırmalar, yüceltmeler, yok saymalar abestir. Her taş yerinde ağırdır Bu parçada evrensellikle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

a) Gerçeği yansıtmadığı

b) Neşet Ertaş’ın evrensel olduğu

c) Yeni bir kavram olduğu

d) Sözcüğün yanlış kullanıldığı

e) Bütün insanlığı ilgilendirdiği

 

Cevap : a) Gerçeği yansıtmadığı

42. Evrensellik bir aldatmaca, büyük bir yalandır. Güçlünün zayıfa dayatması ile vücut bulmuştur. Nedir yani, Mozart evrensel olacak, bu sebeple yüce sayılacak ama Neşet Ertaş’ın esamesi okunmayacak. Mona Lisa evrensel olacak ama Üsküdar Şemsi Paşa Camii’nin adı anılmayacak. Bana sorarsanız bu karşılaştırmalar, yüceltmeler, yok saymalar abestir. Her taş yerinde ağırdır Bu parçada altı çizili cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

a) Bir eserin kendi sanatının özelliğini taşıması yeterlidir.

b) Büyük mimari eserlerin evrensel olması gerekir.

 

d) Ülkemizdeki şaheserler yeteri kadar tanıtılamamıştır.

e) Ülkeler ortak değerler konusunda karar birliğine varmalıdır.
c) Her eserin kendi kültürüne özgü bir değeri vardır.

Cevap : c) Her eserin kendi kültürüne özgü bir değeri vardır.

43. Ailedeki ahlak kurallarının yaptırım gücü maddi ve manevi cezaya dayanır. Maddi ceza, daha çok, çocukluk çağında görülür ve ahlakın öğrenilmesinde pekiştirici rol oynar. Manevi ceza ise çoğunlukla çocuğu sevgiden mahrum bırakmak şeklindedir. Çocuğun dünyasında duygusal bağlar önemli bir rol oynadığı için bu türlü bir mahrumiyet çoğunlukla maddi cezadan daha kuvvetli bir etki bırakır. Modern psikoloji araştırmaları da ahlak terbiyesinde manevi cezanın hem daha etkili hem de daha az zararlı olduğunu göstermektedir. Ayrıca ailenin çocuğuna verebileceği maddi cezalar konusundaki yetkisi hukuk kurallarıyla sınırlanmıştır. Örneğin bir baba çocuğunu belli bir yaştan önce evden uzaklaştıramaz. Aile ahlakının başlıca yaptırımlarından olan mirastan mahrum bırakma da kanunlarla sınırlandırılmamıştır. Bu parçadan cezayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?

a) Maddi ceza çocuğun sevgisiz bırakılmasından ibarettir.

b) Ahlak terbiyesinde manevi cezanın sonuçları telafi edilemez.

c) Ailedeki ahlak eğitiminde maddi ceza çocukluk çağıyla sınırlıdır.

d) Aile, maddi ceza konusunda hukuki kuralların dışına çıkamaz.

e) Aile, çocuğu tümüyle mirastan mahrum bırakma hakkına sahiptir

Cevap : d) Aile, maddi ceza konusunda hukuki kuralların dışına çıkamaz.

44. Ailedeki ahlak kurallarının yaptırım gücü maddi ve manevi cezaya dayanır. Maddi ceza, daha çok, çocukluk çağında görülür ve ahlakın öğrenilmesinde pekiştirici rol oynar. Manevi ceza ise çoğunlukla çocuğu sevgiden mahrum bırakmak şeklindedir. Çocuğun dünyasında duygusal bağlar önemli bir rol oynadığı için bu türlü bir mahrumiyet çoğunlukla maddi cezadan daha kuvvetli bir etki bırakır. Modern psikoloji araştırmaları da ahlak terbiyesinde manevi cezanın hem daha etkili hem de daha az zararlı olduğunu göstermektedir. Ayrıca ailenin çocuğuna verebileceği maddi cezalar konusundaki yetkisi hukuk kurallarıyla sınırlanmıştır. Örneğin bir baba çocuğunu belli bir yaştan önce evden uzaklaştıramaz. Aile ahlakının başlıca yaptırımlarından olan mirastan mahrum bırakma da kanunlarla sınırlandırılmamıştır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a) Bir çocuğun ahlaki eğitiminde cezalar etkili bir rol oynar.

b) Manevi ceza genellikle maddi cezadan daha etkilidir.

c) Ahlaki yaptırımlar aile içi yaşam dışında uygulanamaz.

d) Ailenin çocuğuna davranışı konusunda hukuki sınırlamalar vardır.

e) Mirastan mahrum kalmak, maddi ceza kapsamına girer.

Cevap : c) Ahlaki yaptırımlar aile içi yaşam dışında uygulanamaz.

45. Tiyatro eseri, daha doğarken edebiyat eserinden ayrılır çünkü edebiyat tek kişinin ürünüdür. Edebiyat eserini ortaya koyan kişi, konusunu ve anlattığı insanları yalnız kendi üslubuyla şekillendirir. Oysa tiyatroda eser bir birliktelikle ortaya çıkarılır. Oyun yazarının, dramaturgun, yönetmenin, dekor ve giysi tasarımcısının, ışıkçıların, oyuncuların, bestecilerin, dansçıların, müzisyenlerin, suflörlerin ve daha birçok kişinin hep birlikte uyumlu çalışması gerekir. Ancak bu da yetmez, bir tiyatro eserinin tamamlanabilmesi için seyirciye de ihtiyaç vardır. Tiyatro eserinin tamamlanması sahneden seyirciye, seyirciden sahneye doğru akan; kan dolaşımı gibi bir ilişkiyi gerektirir Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi tiyatronun özelliklerinden biri değildir?

a) Sahnelenmesi için bir ekibe ihtiyaç vardır.

b) Ortak bir çalışma gerektirir.

c) Seyirci memnuniyetini esas alır.

d) Sahne ile seyirci arasında bir bağ bulunmaktadır.

e) Üretilme biçimi yönünden edebi eserden farklıdır.

Cevap : c) Seyirci memnuniyetini esas alır.

46. Tiyatro eseri, daha doğarken edebiyat eserinden ayrılır çünkü edebiyat tek kişinin ürünüdür. Edebiyat eserini ortaya koyan kişi, konusunu ve anlattığı insanları yalnız kendi üslubuyla şekillendirir. Oysa tiyatroda eser bir birliktelikle ortaya çıkarılır. Oyun yazarının, dramaturgun, yönetmenin, dekor ve giysi tasarımcısının, ışıkçıların, oyuncuların, bestecilerin, dansçıların, müzisyenlerin, suflörlerin ve daha birçok kişinin hep birlikte uyumlu çalışması gerekir. Ancak bu da yetmez, bir tiyatro eserinin tamamlanabilmesi için seyirciye de ihtiyaç vardır. Tiyatro eserinin tamamlanması sahneden seyirciye, seyirciden sahneye doğru akan; kan dolaşımı gibi bir ilişkiyi gerektirir Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez.

a) Terimler kullanılmıştır.

b) Açıklama yapılmıştır.

c) Karşılaştırmaya başvurulmuştur.

d) Benzetme yapılmıştır.

e) Alıntıya yer verilmiştir.

Cevap : e) Alıntıya yer verilmiştir.

47. (I) Beynin işleyiş düzeni konusunda yapılan araştırmaların birinde, rüya esnasında beynin nasıl çalıştığının belirlenmesi amaçlandı. (II) Bu araştırmada bir grup insanın erken uyku evresindeki beyin etkinlikleri kaydedilerek katılımcılardan rüyalarında gördükleri nesneleri betimlemeleri istendi. (III) Daha sonra aynı nesneler, bu kişilere uyanık durumda gösterildi ve nesnelerin rüyada görüldüğü zaman ortaya çıkan beyin dalgaları ile uyanıkken görüldüğü andaki beyin dalgalarının şaşırtıcı bir benzerlik taşıdığı belirlendi. (IV) Bu çalışmada farklı katılımcılarla on binlerce kez tekrarlanarak bir veri tabanı oluşturulması planlanıyor. (V) Veri tabanında tanımlanan beyin dalgaları sayesinde insanların rüyalarında gördüklerinin bir yazılım aracılığıyla bilgisayarlar tarafından belirlenmesi bekleniyor. Bu parçadan, sözü edilen araştırmayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

a) Rüya görme sırasında beynin aktif olduğu saptanmıştır.

b) Uykunun belli bir dönemine yoğunlaşılmıştır.

c) Rüyaların gerçek yaşamı yönlendirme düzeyi belirlenmiştir.

d) Rüya ve gerçek yaşam arasında bir benzerlik gözlemlenmiştir.

e) Kapsamı genişletilerek devam ettirilmesi planlanmaktadır.

Cevap : c) Rüyaların gerçek yaşamı yönlendirme düzeyi belirlenmiştir.

48. (I) Beynin işleyiş düzeni konusunda yapılan araştırmaların birinde, rüya esnasında beynin nasıl çalıştığının belirlenmesi amaçlandı. (II) Bu araştırmada bir grup insanın erken uyku evresindeki beyin etkinlikleri kaydedilerek katılımcılardan rüyalarında gördükleri nesneleri betimlemeleri istendi. (III) Daha sonra aynı nesneler, bu kişilere uyanık durumda gösterildi ve nesnelerin rüyada görüldüğü zaman ortaya çıkan beyin dalgaları ile uyanıkken görüldüğü andaki beyin dalgalarının şaşırtıcı bir benzerlik taşıdığı belirlendi. (IV) Bu çalışmada farklı katılımcılarla on binlerce kez tekrarlanarak bir veri tabanı oluşturulması planlanıyor. (V) Veri tabanında tanımlanan beyin dalgaları sayesinde insanların rüyalarında gördüklerinin bir yazılım aracılığıyla bilgisayarlar tarafından belirlenmesi bekleniyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde araştırmanın yapılış biçimiyle ilgili bir bilgi yoktur?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

 

Cevap : a) I

49. (I) Beynin işleyiş düzeni konusunda yapılan araştırmaların birinde, rüya esnasında beynin nasıl çalıştığının belirlenmesi amaçlandı. (II) Bu araştırmada bir grup insanın erken uyku evresindeki beyin etkinlikleri kaydedilerek katılımcılardan rüyalarında gördükleri nesneleri betimlemeleri istendi. (III) Daha sonra aynı nesneler, bu kişilere uyanık durumda gösterildi ve nesnelerin rüyada görüldüğü zaman ortaya çıkan beyin dalgaları ile uyanıkken görüldüğü andaki beyin dalgalarının şaşırtıcı bir benzerlik taşıdığı belirlendi. (IV) Bu çalışmada farklı katılımcılarla on binlerce kez tekrarlanarak bir veri tabanı oluşturulması planlanıyor. (V) Veri tabanında tanımlanan beyin dalgaları sayesinde insanların rüyalarında gördüklerinin bir yazılım aracılığıyla bilgisayarlar tarafından belirlenmesi bekleniyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde tahmin söz konusudur?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

Cevap : e) V

50. (I) Ulusal kültürün temel sözlü ürünlerini ölü birer yapıt olmaktan kurtarmanın en etkili yolu, onları sürekli olarak yeniden kullanmak, bir başka deyişle güncellemektir. (II) Bilinen en eski ürünleri, önceden söylenmiş olanı değişik amaçlarla yinelemek son derece doğaldır. (III) Bu doğal yönelimin etkisiyle değişik dönemlerde sanatçılar ve yazarlar bu tür folklor unsurlarını yeni bağlamlarda biçimsel, anlamsal ve işlevsel değişikliklerle yazıya dönüştürmüşlerdir. (IV) Yazıya dökülüp metinleştirildikleri andan itibaren sözlü geleneğin ürünleri bir ‘yeniden kurgulama’ nesnesi hâline gelmişlerdir. (V) Yalnızca yazınsal alanda yinelenmekle kalmayıp sanatın değişik biçimlerinde de yeniden kullanıma sokulmuştur bu unsurlar. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a) Eski metinlerin modern dönemlerde de ele alınması sık rastlanan bir durumdur.

b) Folklor ürünlerinden yararlanılan alanlardan biri de edebiyattır.

c) Sözlü ürünlerin dönüştürüldüğü alanlar değişkenlik göstermektedir.

d) Edebiyatın geçmişi hakkında ancak folklor ürünleriyle bilgi edinilebilir.

e) Yazınsal ürünlerdeki ortak kullanılan unsurlara, her dönemde rastlanabilir.

Cevap : d) Edebiyatın geçmişi hakkında ancak folklor ürünleriyle bilgi edinilebilir.

LOLONOLO

DGS çıkmış Sorular

51. (I) Ulusal kültürün temel sözlü ürünlerini ölü birer yapıt olmaktan kurtarmanın en etkili yolu, onları sürekli olarak yeniden kullanmak, bir başka deyişle güncellemektir. (II) Bilinen en eski ürünleri, önceden söylenmiş olanı değişik amaçlarla yinelemek son derece doğaldır. (III) Bu doğal yönelimin etkisiyle değişik dönemlerde sanatçılar ve yazarlar bu tür folklor unsurlarını yeni bağlamlarda biçimsel, anlamsal ve işlevsel değişikliklerle yazıya dönüştürmüşlerdir. (IV) Yazıya dökülüp metinleştirildikleri andan itibaren sözlü geleneğin ürünleri bir ‘yeniden kurgulama’ nesnesi hâline gelmişlerdir. (V) Yalnızca yazınsal alanda yinelenmekle kalmayıp sanatın değişik biçimlerinde de yeniden kullanıma sokulmuştur bu unsurlar. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen ‘yeniden kurgulama’ya örnek oluşturmaz?

a) Eski bir metnin dilini sadeleştirerek günümüz okuruna sunmak

b) Modern bir binanın tasarımında Selçuklu mimari tarzını kullanmak

c) Bir atasözünden hareketle şiir türünde eser vermek

d) Destan kahramanlarını konu alan bir film çekmek

e) Mitolojik bir varlığı bir etkinliğin simgesi durumuna getirmek

 

Cevap : a) Eski bir metnin dilini sadeleştirerek günümüz okuruna sunmak

52. (I) Ulusal kültürün temel sözlü ürünlerini ölü birer yapıt olmaktan kurtarmanın en etkili yolu, onları sürekli olarak yeniden kullanmak, bir başka deyişle güncellemektir. (II) Bilinen en eski ürünleri, önceden söylenmiş olanı değişik amaçlarla yinelemek son derece doğaldır. (III) Bu doğal yönelimin etkisiyle değişik dönemlerde sanatçılar ve yazarlar bu tür folklor unsurlarını yeni bağlamlarda biçimsel, anlamsal ve işlevsel değişikliklerle yazıya dönüştürmüşlerdir. (IV) Yazıya dökülüp metinleştirildikleri andan itibaren sözlü geleneğin ürünleri bir ‘yeniden kurgulama’ nesnesi hâline gelmişlerdir. (V) Yalnızca yazınsal alanda yinelenmekle kalmayıp sanatın değişik biçimlerinde de yeniden kullanıma sokulmuştur bu unsurlar. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden onra “İşlevini yitirdiği kabul edilen sözlü kültür ürünlerinin sürekliliği bu güncelleme yoluyla sağlanabilir.” cümlesi getirilebilir?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

Cevap : a) I

53. Farklı zamanlarda bir evi ziyaret eden Aras, Berna, Cenk, Derya, Emir ve Fırat adlı kişiler, gittikleri evdeki kumbaraya kâğıt ya da metal para atmışlardır. Kişilerin eve gelme sırasına ve kumbaraya attıkları para türüne ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:  Eve ilk gelen kişi kumbaraya kâğıt para, son gelen kişi metal para atmıştır.  Kumbaraya metal para atan toplam üç kişiden biri olan Aras, eve üçüncü sırada gelmiştir.  Eve ikinci ve beşinci sırada gelen kişiler, kumbaraya aynı tür para atmıştır.  Eve Fırat’tan hemen sonra Emir, Emir’den hemen sonra da Cenk gelmiştir. Buna göre I. Berna, II. Cenk, III. Fırat adlı kişilerden hangileri kumbaraya kâğıt para atmıştır?

a) Yalnız I

b) Yalnız II

c) I ve II

d) I ve III

e) II ve III

 

Cevap : a) Yalnız I

54. Farklı zamanlarda bir evi ziyaret eden Aras, Berna, Cenk, Derya, Emir ve Fırat adlı kişiler, gittikleri evdeki kumbaraya kâğıt ya da metal para atmışlardır. Kişilerin eve gelme sırasına ve kumbaraya attıkları para türüne ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:  Eve ilk gelen kişi kumbaraya kâğıt para, son gelen kişi metal para atmıştır.  Kumbaraya metal para atan toplam üç kişiden biri olan Aras, eve üçüncü sırada gelmiştir.  Eve ikinci ve beşinci sırada gelen kişiler, kumbaraya aynı tür para atmıştır.  Eve Fırat’tan hemen sonra Emir, Emir’den hemen sonra da Cenk gelmiştir. Aşağıdakilerden hangisi kesin olarak bilinmemektedir?

a) Eve ikinci sırada gelen kişi

b) Eve dördüncü sırada gelen kişi

c) Eve beşinci sırada gelen kişi

d) Eve ikinci sırada gelen kişinin kumbaraya attığı paranın türü

e) Eve dördüncü sırada gelen kişinin kumbaraya attığı paranın türü

 

Cevap : a) Eve ikinci sırada gelen kişi

55. Farklı zamanlarda bir evi ziyaret eden Aras, Berna, Cenk, Derya, Emir ve Fırat adlı kişiler, gittikleri evdeki kumbaraya kâğıt ya da metal para atmışlardır. Kişilerin eve gelme sırasına ve kumbaraya attıkları para türüne ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:  Eve ilk gelen kişi kumbaraya kâğıt para, son gelen kişi metal para atmıştır.  Kumbaraya metal para atan toplam üç kişiden biri olan Aras, eve üçüncü sırada gelmiştir.  Eve ikinci ve beşinci sırada gelen kişiler, kumbaraya aynı tür para atmıştır.  Eve Fırat’tan hemen sonra Emir, Emir’den hemen sonra da Cenk gelmiştir. Derya’nın, Berna’dan sonra eve geldiği biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

a) Eve ikinci sırada gelen kişi, kumbaraya metal para atmıştır.

b) Eve birinci sırada Berna gelmiştir.

c) Eve dördüncü sırada Derya gelmiştir.

d) Eve dördüncü sırada gelen kişi, kumbaraya kâğıt para atmıştır.

e) Eve beşinci sırada Cenk gelmiştir.

Cevap : b) Eve birinci sırada Berna gelmiştir.

56. Farklı zamanlarda bir evi ziyaret eden Aras, Berna, Cenk, Derya, Emir ve Fırat adlı kişiler, gittikleri evdeki kumbaraya kâğıt ya da metal para atmışlardır. Kişilerin eve gelme sırasına ve kumbaraya attıkları para türüne ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:  Eve ilk gelen kişi kumbaraya kâğıt para, son gelen kişi metal para atmıştır.  Kumbaraya metal para atan toplam üç kişiden biri olan Aras, eve üçüncü sırada gelmiştir.  Eve ikinci ve beşinci sırada gelen kişiler, kumbaraya aynı tür para atmıştır.  Eve Fırat’tan hemen sonra Emir, Emir’den hemen sonra da Cenk gelmiştir. Fırat’ın eve gelme sırası ve kumbaraya attığı para türü aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir?

a) İkinci(Eve gelme sırası) – Kâğıt (Attığı para türü)

b) İkinci(Eve gelme sırası) – Metal (Attığı para türü)

c) Dördüncü(Eve gelme sırası) – Kâğıt (Attığı para türü)

d) Dördüncü(Eve gelme sırası) – Metal (Attığı para türü)

e) Beşinci(Eve gelme sırası) – Kâğıt(Attığı para türü)

Cevap : d) Dördüncü(Eve gelme sırası) – Metal (Attığı para türü)

57. Defne, alışverişte birer adet etek, gömlek, kitap, oje, parfüm, saat ve yüzük satın almıştır. Alışveriş sırasında ödemelerini A, B veya C bankalarına ait kredi kartlarını kullanarak yapmıştır. Defne’nin alışverişte kullandığı kartlara ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:  Bir ürünü sadece tek bir kredi kartı kullanarak satın almıştır.  Eteği A bankasının, ojeyi B bankasının, parfümü ise C bankasının kredi kartıyla satın almıştır.  Kitap, parfüm ve yüzüğü farklı bankaların kredi kartlarıyla satın almıştır.  B ve C bankalarının kredi kartlarıyla eşit sayıda ürün satın almıştır.  Yüzüğü, A bankasının kredi kartıyla satın almamıştır. Defne aşağıdaki ürün çiftlerinden hangisini aynı bankanın kredi kartıyla satın almış olamaz?

a) Oje ile saat

b) Parfüm ile saat

c) Etek ile gömlek

d) Gömlek ile parfüm

e) Oje ile yüzük

 

Cevap : a) Oje ile saat

LOLONOLO

DGS çıkmış Sorular

58. Defne, alışverişte birer adet etek, gömlek, kitap, oje, parfüm, saat ve yüzük satın almıştır. Alışveriş sırasında ödemelerini A, B veya C bankalarına ait kredi kartlarını kullanarak yapmıştır. Defne’nin alışverişte kullandığı kartlara ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:  Bir ürünü sadece tek bir kredi kartı kullanarak satın almıştır.  Eteği A bankasının, ojeyi B bankasının, parfümü ise C bankasının kredi kartıyla satın almıştır.  Kitap, parfüm ve yüzüğü farklı bankaların kredi kartlarıyla satın almıştır.  B ve C bankalarının kredi kartlarıyla eşit sayıda ürün satın almıştır.  Yüzüğü, A bankasının kredi kartıyla satın almamıştır. Defne gömleği I. A, II. B, III. C bankalarına ait kredi kartlarından hangileriyle satın almış olabilir?

a) I

b) II

c) III

d) I ve II

e) I ve III

Cevap : e) I ve III

59. Defne, alışverişte birer adet etek, gömlek, kitap, oje, parfüm, saat ve yüzük satın almıştır. Alışveriş sırasında ödemelerini A, B veya C bankalarına ait kredi kartlarını kullanarak yapmıştır. Defne’nin alışverişte kullandığı kartlara ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:  Bir ürünü sadece tek bir kredi kartı kullanarak satın almıştır.  Eteği A bankasının, ojeyi B bankasının, parfümü ise C bankasının kredi kartıyla satın almıştır.  Kitap, parfüm ve yüzüğü farklı bankaların kredi kartlarıyla satın almıştır.  B ve C bankalarının kredi kartlarıyla eşit sayıda ürün satın almıştır.  Yüzüğü, A bankasının kredi kartıyla satın almamıştır. Defne’nin kitap ve saati aynı bankaya ait kredi kartıyla aldığı biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

a) Etek ile saati farklı bankalara ait kredi kartlarıyla satın almıştır.

b) Gömlek ile parfümü aynı bankaya ait kredi kartıyla satın almıştır.

c) Kitap ile yüzüğü aynı bankaya ait kredi kartıyla satın almıştır.

d) A bankasına ait kredi kartıyla toplam iki ürün satın almıştır.

e) B bankasına ait kredi kartıyla toplam üç ürün satın almıştır.

Cevap : b) Gömlek ile parfümü aynı bankaya ait kredi kartıyla satın almıştır.

60. Defne, alışverişte birer adet etek, gömlek, kitap, oje, parfüm, saat ve yüzük satın almıştır. Alışveriş sırasında ödemelerini A, B veya C bankalarına ait kredi kartlarını kullanarak yapmıştır. Defne’nin alışverişte kullandığı kartlara ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:  Bir ürünü sadece tek bir kredi kartı kullanarak satın almıştır.  Eteği A bankasının, ojeyi B bankasının, parfümü ise C bankasının kredi kartıyla satın almıştır.  Kitap, parfüm ve yüzüğü farklı bankaların kredi kartlarıyla satın almıştır.  B ve C bankalarının kredi kartlarıyla eşit sayıda ürün satın almıştır.  Yüzüğü, A bankasının kredi kartıyla satın almamıştır. Aşağıdakilerden hangisi kesin olarak doğrudur?

a) Kitap, A bankasına ait kredi kartı ile satın alınmıştır.

b) Kitap, B bankasına ait kredi kartı ile satın alınmıştır.

c) Saat, A bankasına ait kredi kartı ile satın alınmıştır.

d) Saat, B bankasına ait kredi kartı ile satın alınmıştır.

e) Yüzük, C bankasına ait kredi kartı ile satın alınmıştır.

 

Cevap : a) Kitap, A bankasına ait kredi kartı ile satın alınmıştır.

LOLONOLO

DGS çıkmış Sorular

Öğrenci Dostu
Öğrenme Yönetim Sistemi – LOLONOLO

DGS çıkmış Sorular

DGS çıkmış sorular YDS ingilizce 2018, DGS çıkmış Sorular

 

DGS çıkmış Sorular

DGS 2020

DGS-2017 Kitapçığı DGS-2016 Kitapçığı DGS-2015 Kitapçığı
DGS-2014 Kitapçığı DGS-2013 Kitapçığı DGS-2012 Kitapçığı
DGS-2010 Kitapçığı DGS-2009 Kitapçığı DGS-2018 Kitapçığı

DGS çıkmış Sorular

 

facebook dgs, DGS çıkmış Sorular

DGS çıkmış Sorular

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır!